Altı yıl boyunca Fransa'daki bir cezaevinde hapis yatacak olan Arap kökenli Malik El Djabena, hayata geç başlamış bir bireydir. Malik, okuma yazma bilmemektedir ve 19 yaşının sonlarına yaklaşmasına rağmen, diğer mahkumlarla kıyaslandığında oldukça zayıf bir yapıya sahiptir. Bu cezaevi, genellikle Müslüman ve Korsikalı azınlıklardan oluşan suçlulara ev sahipliği yapmaktadır ve yeni gelen Malik'in de belirli görevleri bulunmaktadır.
Her geçen gün bu görevleri yerine getirerek cezaevinde saygın bir konuma yükselen Malik, çevresindeki ortamda yavaş yavaş kendi planlarını oluşturmaya başlar. Zamanla cezaevi içinde etkileyici bir güç kazanan Malik, kendi çıkarlarını korumak ve hedeflerine ulaşmak için çeşitli stratejiler geliştirmeye başlar. Onun zekası ve kararlılığı, diğer mahkumlar arasında dikkat çekmeye başlar ve cezaevi içindeki hiyerarşiyi etkilemeye başlar.
Malik'in amacı yalnızca cezaevi ortamında saygınlık kazanmak değildir. O, aynı zamanda cezaevinin dışına da etkili bir şekilde çıkmak ve bu ortamdan kurtulmak istemektedir. Çünkü Malik için cezaevi, sadece cezasını çektiği bir yer değil, aynı zamanda hayatında bir dönüm noktasıdır. Bu nedenle, Malik yeni bir başlangıç yapmak için fırsatları kovalamakta ve içindeki yetenekleri geliştirmeye çalışmaktadır.
Cezaevi ortamının zorluklarına rağmen, Malik asla umutsuzluğa kapılmaz ve kararlılıkla hedeflerine doğru ilerlemeye devam eder. Onun azmi ve iradesi, onu diğer mahkumlar arasında öne çıkaran bir figür haline getirir. Malik'in hikayesi, zor zamanlarda bile mücadele etme ve kendini geliştirme yeteneğini sergileyen ilham verici bir örnek olarak öne çıkmaktadır.
