Film, ailesiyle birlikte İtalya'da tatil yapan Aidan Hakansson Lundgren karakterinin hikayesiyle başlıyor. Ancak, bu huzurlu tatil aniden Lupo Bruno Bilotta tarafından Hakansson'un karısı ve kızının kaçırılmasıyla alt üst oluyor. Ardından, Hakansson'un ailesini kurtarmak için fidye ve takas yapma çabasıyla dolu sahneler izleniyor. Ne yazık ki, bu süreçte ailesi trajik bir şekilde hayatını kaybediyor. Bir süre sonra, Hakansson'a dava hakkında önemli bilgiler verebileceğini iddia eden yerel bir polis dedektifi telefonla ulaşarak onu buluşmaya davet ediyor. Ancak, Hakansson İtalya'ya vardığında dedektifin intihar ettiğini öğreniyor. İntikam arayışına giren acılı baba, öncelikle olayların arka planını anlamaya çalışıyor.
Dedektifi bulmak için çabalayan Hakansson, yerel polisin bu işten vazgeçmesi konusunda kendisini uyardığını duyuyor. Bunun üzerine, dedektifin komşusuna ulaşarak olayların uyuşturucu mafyasıyla bağlantılı olduğunu keşfediyor. Bu noktadan itibaren kahramanımız, "az konuş, çok iş yap" felsefesini benimseyerek kendi soruşturmasına mermilerle başlıyor. Aksiyon sinemasının tanınmış yönetmeni Giorgio Serafini tarafından çekilen bu film, büyük ölçüde Torino'da geçiyor. Lundgren hayranlarının bu filmi kaçırmaması gerektiğine eminiz; herkese keyifli seyirler dileriz.
