1516 yılında Cezayir, karanlık ve huzursuz bir atmosferin pençesinde kıvranırken, dönemin İspanyol sömürgeciliğinin acımasızlığı altında inleyen bir toplumu merkezine alıyor. Bu dönem, Cezayir'in İspanyol işgali altında yaşadığı büyük zulmü gözler önüne seriyor. Kaos dolu bu ortamda, Osmanlı İmparatorluğu'nun denizlerdeki efsanevi komutanı Barbaros Hayrettin Paşa, Cezayir için bir dönüm noktası oluşturuyor. Barbaros Hayrettin Paşa'nın kararlılığı ve stratejik dehası sayesinde, Cezayir İspanyolların baskısından kurtuluyor ve yeniden yerel krallığın kontrolüne geçiyor. Ancak, umut dolu bu değişimin ortasında, Kral Salim Toumi'nin gizemli ölümü, olayların akışını tamamen değiştiriyor. Bu ölüm, kimin sorumlu olduğu konusunda aydınlatılamayan çeşitli iddialar ve dedikoduların ortaya çıkmasına neden oluyor. İddialar, bu ölümün Barbaros Hayrettin Paşa'nın entrikalarıyla bağlantılı olabileceğini öne sürüyor.
Cezayir, karmaşık siyasi entrikalar ve suikast korkularıyla sarılı bir hale gelirken, cesur ve kararlı bir figür olan Kraliçe Zaphira sahneye çıkıyor. Zaphira, cesareti ve stratejik zekasıyla donanmış bir lider olarak, Cezayir'in özgürlüğü için canı pahasına mücadele etmeye karar veriyor. Ancak bu mücadele, onu tehlikeli engellerle ve sürekli bir ölüm tehdidiyle yüz yüze getiriyor. Zaphira'nın bu zorlu yolculuğu, izleyicilere tarih, aşk ve ihanetle dolu bir film deneyimi sunuyor.