ABD hükümeti, ekonomik çöküşün ardından yeni bir yönetim tarafından devrilir ve halk, zorla tarım işçiliğine yönlendirilir. Bu kaotik ortamda, bir tarikat aileleri kaçırarak beyinlerini yıkamaya başlar ve gücünü artırır. Mahkumlar ve çetenin üyeleri, ulusun geleceği için amansız bir mücadeleye girişir.
ABD'nin ekonomik çöküşü, ülkeyi derin bir krizin içine sürükler ve mevcut hükümet yeni bir rejim tarafından devrilir. Bu yeni yönetim, halkı kontrol altında tutmak amacıyla insanları zorla tarım işçiliğine yönlendirir. Zorunlu çalışma koşulları altında hayatta kalmaya çalışan insanlar, belirsizlik ve kaos içinde mücadele ederken, bir tarikat ortaya çıkar. Bu tarikat, kaos döneminde aileleri kaçırarak üye sayısını artırır ve beyin yıkama yöntemleriyle onları kendi çıkarları doğrultusunda kullanır.
Tarikatın gücü arttıkça, ülkenin dört bir yanında direniş hareketleri ortaya çıkar. Kaçırılan mahkumlar ve tarikatın baskısına karşı koyan çete üyeleri, hem kendi özgürlükleri hem de ulusun geleceği için amansız bir savaş verirler. Bu mücadelede, bireylerin hayatta kalma içgüdüsü, ailelerine olan bağlılıkları ve özgürlük arzuları ön plana çıkar.
Sonuç olarak, film, distopik bir gelecekte insan ruhunun direncini ve adalet arayışını derinlemesine ele alırken, izleyiciye yüksek gerilimli anlar ve dramatik sahneler sunar. Bu karanlık ve sürükleyici hikaye, izleyiciyi ekrana kilitleyecek bir yapıya sahiptir.
