Evlilik dışı bir genç olan Frankie, prestijli bir İsviçre yatılı okuluna kabul edilir. Ancak, sınıf arkadaşlarından birinin öldürülmesiyle birlikte, suçlamalar hızla Frankie'nin üzerine yönelir. Suçsuzluğunu kanıtlamak için, bir numaralı şüpheli olmadan önce harekete geçmek zorundadır.
Yaşıtları arasında farklı bir konumda bulunan Frankie, bir gün istemediği bir durumla karşı karşıya kalır. Sınıf arkadaşlarından bazılarıyla yakın bir bağ kurmuşken, bazılarıyla da derin bir nefret beslemektedir. Bu karmaşık ortamda, okulun tüm bireyleri Frankie'yi suçlama eğilimindedir. Üzerine atılan ağır suçlamalar, onun bir an bile huzur bulmasını engeller. Durumun ciddiyeti arttıkça, Frankie kendi doğrularını savunma mücadelesine girişir.
Frankie, isminin lekelendiğini gördükçe, en yakın arkadaşlarının bile ona karşı tavır aldığını gözlemler. Kendisi dışında kimseyi suçlamayan bu genç kızın tek bir hedefi vardır; suçsuzluğunu kanıtlamak. Ancak bu, hiç de kolay bir yolculuk olmayacaktır. Belki de bir numaralı şüpheli olmadan önce masumiyetini herkese ispatlamak için tüm gücünü seferber etmesi gerekecektir. Frankie, bu zorlu süreçte kendi gerçeğini savunmak için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırdır.
