Genç, eşcinsel bir siyahi adam, annesi tarafından dışlanmış ve geleceği için sınırlı seçeneklere sahip bir durumda kalmıştı. İlerlemesi için önyargılarla dolu ve kapalı bir sistem olan Amerikan Deniz Kuvvetleri'ne katılmaya karar verdi. Bu kararı vermeden önce uzun uzun düşündü; sonuçta, hem eşcinsel hem de siyahi olmanın getirdiği zorluklarla dolu bir ortama adım atmayı seçmişti. Ancak, kimliği ve kökeni nedeniyle dışlanmaya hazır bir sistemde başarılı olabilmek için gereken her şeyi yapmaya kararlıydı. Kendisine destek vermeyen bir annenin çocuğu olarak, aile desteğinden yoksun kalmıştı ve bu durum, geleceğini şekillendirme konusundaki kararlılığını daha da pekiştirdi. Tüm bu zorluklara rağmen, onu dışlayan bir dünyada bile başarılı olma azmi ve inancı taşıyordu. Bu nedenle, başkalarının onu reddetme ihtimaline rağmen, Deniz Kuvvetleri'ne katılmayı tercih etti.
