1950 yılında İskoçya'da yaşanan olaylar, Britanya'nın baskıları altında milliyetçi duyguların silinmekte olduğu bir dönemde, Ian Hamilton liderliğindeki dört üniversite öğrencisinin hikayesini gözler önüne seriyor. Bu gençler, ülkelerinin ulusal onurunu yeniden canlandırmak amacıyla, neredeyse hiçbir maddi kaynağa sahip olmadan ve deneyimsiz olmalarına rağmen cesur bir eylem gerçekleştirirler.
Noel sabahı, erken saatlerde Westminster Katedrali'ne giren bu öğrencilerin hedefi, İskoçya'nın ulusal kimliğinin en önemli sembollerinden biri olan "Kader Taşı"nı "özgürleştirmek"tir. Korkusuzca gerçekleştirdikleri bu eylem sonrasında yakalanmalarına rağmen, taş Londra'ya geri götürülür. Ancak bu olay, dört genç arkadaşın kendi iradeleriyle gerçekleştirdiği bir eylem olarak kalır ve sonuçta İskoçya'nın ulusal gururunu ve bağımsızlık arzusunu yeniden canlandırır.
Bu eylem, İskoçların Britanya hükümeti altındaki varlıklarının daha fazla göz ardı edilemeyeceğinin bir göstergesi olmuştur. Gençlerin, İskoçya'nın onurunu ve ulusal kimliğini yeniden canlandırmak için gerçekleştirdiği bu dramatik hareket, aslında tüm bir ulusu etkilemiş ve halkın Britanya ile olan ilişkisini yeniden şekillendirmiştir. Bu dört öğrenci, bir ulusun tarihinde derin bir iz bırakarak, İskoçya'nın bağımsızlık iradesini yeniden alevlendirmiştir.
