Laura ve Harrison, müziğin evrensel diliyle birbirine bağlanmış iki ruh olarak karşımıza çıkıyor. Bu duygusal ve ritim dolu aşk hikayesi, ortak bir müzik tutkusuna dayanan bir ilişkiyi anlatıyor. Melodiler, şarkılar ve duygusal anılarla dolu hayatları, trajik bir dönüm noktasına ulaşarak ölümcül bir kaza ile sarsılıyor.
Kaza, bu çiftin renkli dünyasını karanlığa boğar. Ancak Laura, umutsuzluğun içinde beklenmedik bir keşif yapar; birlikte yarattıkları, duygularını ve anılarını barındıran özel bir mixtape'ın, zamanı geriye alabileceğini öğrenir. Bu, Laura'ya Harrison'ı kurtarma umudu sunar ve ölümcül kazadan kaçma şansı doğar.
Film, bu romantik ve heyecan verici yolculuğu izleyiciye aktarırken, aynı zamanda film müziklerinin önemine de vurgu yapıyor. Anıların ve sevdiklerimizin, melodiler ve şarkılar aracılığıyla nasıl hayat bulduğunu gözler önüne sermek, bu yapımın özel kılan unsurlarından biri. Laura ve Harrison'ın müzikle beslenen aşklarını izlerken, izleyicilerin gözünde her bir anı bir nota gibi canlanıyor.
