İki genç kadın, '80'lerin korku sinemasını eğlenceli bir dille yorumlayan bu hikayede, ormanın derinliklerinde terkedilmiş bir kampa adım atarlar. Etraflarını saran klasik canavarlar, onlara hem korku hem de merak uyandırır. Ellerindeki sihirli büyü kitabı, bu karanlık atmosferde onlara bir tür güç ve cesaret verir. Kampa ilk girdiklerinde, çevrelerindeki sessizlik ve terk edilmişlik hissi içlerini ürpertse de, bu durum onları korkutmak yerine maceraya sürükler.
Canavarlar, başlangıçta bir tehdit gibi görünse de, zamanla genç kadınlar için eğlenceli birer karakter haline gelir. Bu durum, '80'lerin korku filmlerinde sıkça rastladığımız klişelere mizahi bir bakış açısı sunar. Böylece, genç kadınlar korku dolu ormanın ve canavarların arasında unutulmaz bir maceraya atılırlar. Bu hikaye, sadece bir korku anlatısı olmanın ötesine geçerek, mizahi bir perspektiften korkunun ne denli komik olabileceğini gözler önüne serer.