Ünlü "Jack The Ripper" cinayetlerinin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, cinayetler sona ermiş olsa da katilin kimliği hala bir muamma olarak kalmaya devam ediyor. Zamanla daha da kötüleşen bir durumda olan gazeteci Sebastian Stubb, artık diğer skandalları haber yapmaya yönelmişti; ancak, Ripper'ın kim olduğunu öğrenme arzusundan bir türlü vazgeçemiyordu. Bu süreçte, geçmişin hayaletleri ve Londra'nın karanlık yüzü hala onun peşini bırakmamıştı.
Artık tükenmiş ve yıpranmış bir halde olan Stubb, yaşadığı çıkmazdan kurtulmak için eski cinayetlerin izini sürmeye karar verdi. Ancak bu, geçmişteki hatalarını telafi etme fırsatının ötesinde, hayatını tehlikeye atacak bir duruma dönüşüyordu. Kendi yaşamı hakkında fazla düşünmeden, içten içe Jack Ripper'ın kimliğini çözmek için bir yolculuğa çıkmaya başladı.
Bu karmaşık ve esrarengiz cinayetlerin ardındaki gerçeği açığa çıkarabilecek mi? Yoksa bu belirsizlik, onu daha derin bir karanlığa mı sürükleyecek? Gerçeklerin peşinden koşmak her zaman riskli olabilir; ancak bazen bu tehlikeler, tüm korku ve kaygıların ötesinde bir gerçeği gün yüzüne çıkarabilir.
