Joe Leone’nin yönetmenliğini üstlendiği ve senaryosunu yazdığı Reap, bir korku filmi olarak karşımıza çıkıyor. Filmin başrollerinde Alexis Abrams, Jordan Allen Bell, Bryan Dromerhause, Angelica Arroliga, Andrew Burdette, Arielle Fray, Annabelle Lyttle ve Ilaria Malvezzi gibi oyuncular yer alıyor. Hikaye, bir ev partisinde beklenmedik bir misafirin ortaya çıkmasıyla başlıyor; bu misafir, katılımcılara o gece öleceklerini bildiriyor.
Türkçe dublajlı versiyonu ile izleyiciyle buluşacak olan bu korku filminde, Rachel ailesinin evinde bir parti düzenlemektedir ve arkadaşlarını davet etmiştir. Francesca da bu etkinliğe, Stephanie adındaki arkadaşını getirerek katılır. Partide Jake, Ern ve diğer arkadaşlar da bulunmaktadır. Her şey normal bir şekilde devam ederken, gençler uyuşturucu kullanarak eğlenmeye çalışırken bir oyun oynamaya karar verirler. Bu oyunda iki kişi cadı olarak seçilecek ve diğerleri onların kim olduğunu bulmaya çalışacaktır.
Oyun sırasında Ern, kız arkadaşını almak için dışarı çıkmak zorunda kalır. O sırada içeriye tanımadıkları bir kadın girer. Kimse onu davet etmemiştir ve kadının boynunda derin bir yarası bulunmaktadır. Gençler, bu yarayla birinin hayatta kalamayacağını bildikleri için kadının neden hala hayatta olduğunu anlamakta zorlanırlar.
Kadın, belirlenen saate kadar birini öldürmezlerse hepsinin öleceğini söyler. Başlangıçta kimse buna inanmaz. Ayrıca, eğer evden çıkarlarsa da öleceklerini belirtir. Francesca, kadına inanmadığını göstermek için dışarı çıkar. Ancak kapıdan çıktığı anda çatıdaki bir anten kafasına düşer ve hayatını kaybeder. Kadın, aslında altı ruh almak için geldiğini, fakat birinin öldüğü için şimdi beş ruha ihtiyacı olduğunu açıklar. Anlattığına göre, içlerinden birinin bilerek ve isteyerek birini öldürmesi durumunda hayatının bağışlanacağını söyler.
Gençler, birini öldürmek zorunda kalırlarsa, en azından kötü birini hedef alarak dünyaya bir iyilik yapacaklarını düşünmeye başlarlar. İlk olarak, Brad’in üvey babasını öldürmeyi planlarlar. Brad, üvey babasının annesini ve kardeşini dövdüğünü ve onu asla sevmediğini ifade eder; bu nedenle onun ölmesinin kendisi için bir sorun olmayacağını düşünürler. Bu adamı öldürdükten sonra, dört kişi daha bulmaları gerekecektir ve saat 4’e kadar bunu başaramazlarsa hepsi ölecektir.
