Film, Şilili yazar María Carolina Geel’in trajik bir aşk hikâyesi ile adaletin gölgesinde yaşadığı olayları konu alıyor. Geel, büyük bir tutkunun ardından sevgilisini öldürdüğü gerekçesiyle yargılanırken, dava yalnızca halkın değil, adalet sisteminin de dikkatini çeker. Bu süreçte, içine kapanık ve duygusal anlamda mesafeli bir hayat süren adli sekreter Mercedes’in yolu beklenmedik bir şekilde Geel ile kesişir.
Mercedes, davanın getirdiği yoğun duygusal atmosferden kaçamaz ve María'nın sanatsal dünyasına adım atarak kendi içsel sınırlarını keşfetmeye başlar. İkili arasındaki karşılaşma, Mercedes’in hayatında hiç tecrübe etmediği duygularla yüzleşmesine neden olur. Geel'in karmaşık geçmişi ve sanatsal ruhu, Mercedes için bir anlamda kendini yeniden keşfetme fırsatına dönüşür.
Film, iki kadın arasında gelişen derin dostluk ile adalet, bağışlama ve insanın içsel çatışmalarını güçlü bir biçimde işler. María Carolina Geel’in trajedisi üzerinden, insan doğasının karanlık ve aydınlık yönleri ustalıkla sorgulanır. İzleyici, Mercedes’in gözünden hem yargı sürecinin ağır yükünü hem de bağışlamanın iyileştirici gücünü deneyimler. Bu dokunaklı yapım, güçlü anlatımıyla izleyiciyi olayların merkezine çekerek içsel bir yolculuğa davet ediyor.
