13. yüzyılın karanlık dönemlerinde, Floransa "Kara Ölüm" olarak bilinen veba salgını ile sarsılmıştır. Bu korkunç hastalık karşısında çaresiz kalan on çocuk, yedi kız ve üç erkek, bu felaketten kaçmak için kırsal alanlara doğru yola çıkarlar. Vebadan korunmak ve hayatta kalabilmek amacıyla bir sığınak arayışına girerler. Bu sığınak, onlara hayatın acımasız gerçeklerinden bir süreliğine uzaklaşma imkânı tanır.
Bu genç bireyler, hayatta kalma mücadelesi verirken, zamanlarını değerlendirmek için hikâyeler anlatmaya başlarlar. Her biri kendi benzersiz hikayesini paylaşır. Hikâyeleri farklı temalara sahip olsa da, hepsinin özünde aynı duygu yatmaktadır: sevgi.
Bu hikâyelerin kahramanları, genç yaşlarına rağmen zorlu yaşam koşullarıyla başa çıkmak zorundadır. Ancak sevgi, bu zorlu süreçte onlara destek olur. Sevgi, adeta bir ilaç gibi, bu sıkıntılı dönemleri aşmalarına ve hayatın sert gerçeklerine karşı direnç göstermelerine yardımcı olur. İşte bu sevgi, onların en büyük güç kaynağı ve umut ışığıdır. Her birinin hikayesi, sevginin gücünü, direncini ve hayatta kalma mücadelesindeki önemini gözler önüne serer.
