Kurt ve Lena'nın yaşamları, Kurt'un altı yaşındaki oğlu Küçük Kurt'a daha yakın olabilmek amacıyla şehir dışındaki bir eve taşınmalarıyla köklü bir değişim geçirir. Ancak, Kurt'un eski eşi Jana da aynı bölgede yaşamaktadır ve bu durum, karmaşık bir ilişki dinamiği içinde her birinin kendi yerini bulmasını gerektirir. Küçük Kurt, hayatlarının merkezinde yer alan sevimli ve enerjik bir çocuk olarak dikkat çeker. Fakat bir gün, beklenmedik bir kaza sonucu hayatını kaybetmesi, tüm aileyi derin bir yıkıma sürükler.
Bu trajik olay, Kurt, Lena ve Jana'nın acılarını paylaşarak birbirlerine destek olmaya çalışsalar da, her birinin bu büyük kaybın üstesinden gelmek için kendi yollarını bulmasını zorunlu kılar. Kurt ve Jana, oğullarının ölümünü kabullenmekte büyük zorluklar yaşarken, Lena, onların acılarına rağmen hayatlarına devam edebilmek için elinden geleni yapar. Her biri, bu kaybın getirdiği derin acıyla başa çıkma çabası içinde farklı yollar arar.