Mohammad Rasoulof’un yönettiği dram filmi The Seed of the Sacred Fig (2024), İran'da politik baskıların etkisi altında yaşanan bireysel mücadeleleri konu alır. Filmin başrollerinde Mahsa Rostami, Setareh Maleki ve Niousha Akhshi yer alıyor.
İran sinemasının güçlü isimlerinden Mohammad Rasoulof’un yönettiği bu gerilim dolu yapım, izleyiciyi İran’ın baskıcı rejiminin derinliklerine doğru çeken yoğun bir hikâye sunuyor. Filmin başkarakteri İman, Tahran’da Devrim Mahkemesi'nde önemli bir pozisyona terfi eder. Artık, siyasi muhalifleri yargılama yetkisine sahip olan İman'ın yeni görevi, ülkenin rejim karşıtı gösterilerin zirve yaptığı bir döneme denk gelir. Özellikle Mahsa Amini’nin ölümünü protesto eden eylemler sırasında İman, sadece mesleki bir krizle değil, kişisel hayatında da artan güvensizlik ve paranoya ile mücadele etmek zorunda kalır.
Film, İman’ın evdeki kontrolü kaybettiğini hissetmesiyle daha da yoğun bir hâl alır. Beylik tabancasının kaybolması, onun zihninde aile fertlerine yönelik kuşku tohumları eker. Eşine ve kızlarına olan güveni sarsılan İman, kendi yöntemleriyle evde bir soruşturma yürütmeye başlar. Rasoulof, bu süreçte karakterin içsel dünyasındaki çatışmaları ve İran rejiminin bireyler üzerindeki baskısının yarattığı psikolojik tahribatı ustalıkla işler.
Bu film sadece bir bireyin hikâyesi değil; İran'daki karmaşık siyasi ortamın bir portresi niteliğindedir. Rasoulof, gerçek görüntülerin de yer aldığı sahnelerle protestoların ve rejimin baskıcı politikalarının yarattığı atmosferi izleyiciye hissettirir. Yönetmenin Almanya’da sürgünde bulunması ve filminin Cannes Film Festivali'nde gizlice prömiyer yapması, yapımın politik eleştirisinin ne denli cesur olduğunu gözler önüne serer.
