Joseph Ferdinand Cheval, zorlu bir kış mevsiminde eşini kaybeder ve oğlu, ailesinin baskısıyla akrabalarının yanına gönderilir. Tamamen yalnız kalan Joseph, postacı olarak çalıştığı sırada, posta dağıtım bölgesinin genişlemesiyle hayatının aşkı olan güzel dul Philomena ile tanışır. Kısa bir süre içinde birbirlerine aşık olan bu çift, evlenir ve Philomena, Alice adında sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirir. Bu yeni doğan bebek, Joseph’in hayatını köklü bir şekilde değiştirir ve kızı için hiçbir babanın yapmadığı bir şeyi gerçekleştirmeye karar verir: Kendi elleriyle ona bir saray inşa etmek.
Tam 33 yıl ve 93 bin saat süren bir çalışmanın ardından, ülkesinde tarihi eserler arasında yer alacak olan bu muazzam yapının inşaatını tamamlar. Ancak bu süreçte Joseph, hayatının en değerli yıllarını ve sevdiği birçok kişiyi kaybeder. Saray inşaatı sona erdikten sonra, Joseph bir mezar inşa etme zorunluluğu ile karşılaşır. Ölümünü, bu mezarın inşaatı için erteleyerek sekiz yıl boyunca kendini tamamen bu projeye adar.
