Film, 1980'lerin yaz aylarında Katheri köyünde geçen bir hikaye sunuyor. Hikayenin odak noktası, bisiklet sürmeyi bilmeyen bir baba ile bisiklet sürmeyi öğrenmeye hevesli olan oğlu arasında gelişen ilişki. Baba, hayatı boyunca bisiklet kullanmayı hiç deneyimlememiş olmasına rağmen, oğlunun bu alandaki tutkusunu desteklemek için elinden geleni yapar. Oğul ise, babasının geçmişine ve yeteneklerine aldırış etmeden, kendi hayalini gerçekleştirmek için kararlılıkla çabalar. Bu ikili arasındaki bağ, köyün sıcak ve samimi atmosferinde derinleşirken, izleyiciye baba-oğul sevgisinin ve bağlılığının gücünü hissettiriyor.
Film, izleyiciyi hem duygusal hem de düşündürücü anlarla baş başa bırakıyor ve aile bağlarının önemini vurguluyor. Baba ve oğulun hikayesi, izleyicilere sevgi, destek ve azmin ne denli değerli olduğunu gösteriyor. Bu samimi anlatım, izleyicilerin kalplerinde derin izler bırakırken, aynı zamanda aile ilişkilerinin ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor.
