Bir Pencaplı adam, güreşle pek ilgisi olmayan sıradan bir yaşam sürerken, güreşe derin bir tutku besleyen bir Haryana kadınına aşık olur. Kadın, güreşin hayatındaki yerini ve bu spora olan bağlılığını gururla taşır. Adam, kadının kalbini kazanmak için güreş hakkında hiçbir bilgiye sahip olmamasına rağmen, bu sporu anlamaya ve sevmeye çalışır. Bu süreçte, hem kendini geliştirmek hem de kadının dünyasına entegre olabilmek için büyük bir çaba sarf eder.
Kadının güreşe olan tutkusu, adamın aşkı için yaptığı değişimle birleşir ve bu durum, onun sadece güreşle değil, aynı zamanda yaşamın zorluklarıyla da nasıl başa çıktığını gösterir. Adamın karakterindeki bu dönüşüm, izleyicilere duygusal ve ilham verici anlar sunar. Aşkın ve fedakarlığın gücünü etkileyici bir şekilde beyaz perdeye yansıtan bu hikaye, izleyicilere derin bir etki bırakır.