Bir zamanlar rap müziğin parlayan yıldızlarından biri olan Anas, kariyerinde yeni bir döneme Kazablanka'nın işçi sınıfının yoğun olduğu bir mahallesinde adım atar. Bu mahalledeki kültürel merkezde iş bulduğunda, buradaki gençlerle tanışma fırsatı yakalar ve onlarla hızlıca bir bağ kurar. Anas, müziğin evrensel dilini kullanarak gençlerin dünyasına dalar ve onlara ilham vermeye başlar.
Bu mahallenin sokaklarında yankılanan her rap parçası, gençlerin içindeki yaratıcılığı ve kendilerini ifade etme arzusunu daha da körükler. Anas’ın rehberliği ve tutkusu sayesinde, gençler kendi seslerini bulmaya ve çevrelerindeki dünyayı kendi gerçeklikleri üzerinden anlatmaya yönelirler. Rap müziği, onlar için sadece bir müzik türü olmaktan çıkıp, bir ifade biçimi ve özgürlük aracı haline gelir. Anas’ın desteğiyle kendilerini geliştiren bu gençler, toplumda değişim yaratmanın, kendi hikayelerini anlatmanın ve duyulmanın mümkün olduğunu keşfederler. Bu süreçte, Kazablanka'nın bu küçük mahallesi, büyük bir dönüşüm ve ilham kaynağı haline gelir.
