Leda, orta yaşlarda, boşanmış bir kadındır ve hayatını tamamen İngilizce öğretmenliği ve iki çocuğuna adamakta kararlıdır. Ancak, kızlarının Kanada'daki babalarının yanına gitme kararı, onun hayatında köklü bir değişim yaratır. Uzun bir yalnızlık ve özlem dönemine girmeyi beklerken, beklenmedik bir şekilde, sanki omuzlarından ağır bir yük kalkmış gibi kendini özgür ve huzurlu hissetmeye başlar. Yeni kazandığı bu özgürlüğün tadını çıkarmaya kararlı olan Leda, bir mola vermeye ve deniz kenarında bir tatil yapmaya karar verir. Yunanistan'da, dinlenip rahatlayabileceği ve kendini yeniden bulabileceği küçük bir sahil kasabası seçer. Başlangıçta konakladığı yer oldukça sessizdir ve sakin atmosferin keyfini çıkarır. Ancak, her şeyin tersine dönmek üzere olduğunu henüz fark etmemiştir.