Bir gazetecinin, bastırılmış çocukluk travmalarının gün yüzüne çıkması, bir annenin oğlunun uzaylılar tarafından kaçırıldığına dair iddialarını araştırdığı süreçte gerçekleşir. Bu çalışma sırasında, gazetecinin kendi geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalması izleyiciye sunuluyor. Çocukluk döneminde yaşadığı travmatik olaylar, zamanla göz ardı edilmiş ve unutulmuş gibi görünse de, annenin hikayesini araştırmaya başladıkça, gazetecinin kendi geçmişine dair rahatsız edici gerçekler su yüzüne çıkmaya başlar. O da bir zamanlar bir annenin çocuğuydu ve bu kadının oğlu gibi, hayatında anlam veremediği zor dönemler geçirmiştir.
Annenin oğlunun uzaylılar tarafından kaçırıldığına dair iddiaları, gazetecinin çocukluk anılarının kabusa dönüşmesine yol açar. Kendi travmaları ve korkularıyla yüzleşmek zorunda kalan gazeteci, bu olayın çok daha büyük bir hikayenin parçası olabileceğini fark eder. Bu durum, onun hem kişisel hem de profesyonel yaşamında derin bir etki yaratır. Gazeteci, bu süreçte yaşadığı zorluklarla başa çıkmak için çeşitli yöntemler arayışına girer.
Sonuç olarak, gazetecinin çocukluk travması ile araştırma süreci iç içe geçer ve olaylar beklenmedik bir şekilde gelişir. Bu durum, gazetecinin hayatında önemli bir dönüm noktası haline gelir ve onun hem mesleki hem de kişisel yolculuğunda yeni bir sayfa açar.
