Bu özgün savaş filmi, Obama ve Amerikan hükümetinin İran'dan gelebilecek olası bir saldırıyı engellemek amacıyla savaş ilan ettiği bir senaryoyu ele alıyor. Sadece basit bir sloganın ötesinde bir anlatım sunan bu yapım, Çin ve Rusya'nın İran'ın yanında, İngiltere ve İsrail'in ise Amerika'nın yanında yer aldığı bir küresel çatışma ortamının giderek daha da karmaşık hale gelmesine tanıklık ediyor.
Çatışmanın 3. Dünya Savaşı'na dönüşmesi, hikayenin daha da ilgi çekici bir boyut kazanmasını sağlıyor. Nükleer ve kimyasal silahların rastgele kullanımı sonucunda dünya nüfusu hızla azalmaya başlıyor. Bu kaotik ortamda hayatta kalanların yaşam öyküleri üzerinden ilerleyen film, türünün en iyi örneklerinden biri olmayı başarıyor.
Filmin odak noktası, kızı ve pek de iyi geçinemediği bir komşusuyla birlikte Maine'in Bangor şehrinde hayatta kalmaya çalışan Peter'ın hikayesidir. Beklenmedik bir şekilde bir araya gelmek zorunda kalan bu üç kişinin, hesaba katmadıkları bir düşmana karşı birlikte hareket etme zorunluluğu, filme farklı bir derinlik katıyor. İzleyiciyi her sahnesiyle etkileyen ve düşündüren bu yapım, savaş filmi tutkunlarının mutlaka izlemeleri gereken bir eser olarak öne çıkıyor.
