Ting-yin adında bir yazar, farklı bir takma adla yazdığı aşk romanıyla büyük bir başarı yakalar. Bu eser, Güneydoğu Asya'da en çok satan kitaplar listesine girmeyi başarır. Romanın elde ettiği bu başarı sonrasında, menajeri bir film projesi duyurur. Bu proje, Ting-yin'in eserinden uyarlanacak bir sinema filmi olacaktır.
Film projesinin tanıtım etkinliğinde, menajer başka bir sürprizle karşımıza çıkar. Ting-yin'in üzerinde çalıştığı yeni romanın detayları kamuoyuna açıklanır. "Hayalet Dünya" adını taşıyan bu eser, doğaüstü güçler ile gerçeklik arasındaki ince çizgiyi sorguluyor.
Ting-yin, kitabını yazmaya devam ederken tuhaf olaylarla karşılaşmaya başlar. Yazdığı karaktere benzeyen bir kadın sürekli olarak hayatında belirmektedir. Üstelik, romanında kaleme aldığı olaylar birer birer gerçek olmaya başlar. Bu durumu fark ettikçe, aklını yitirdiğini düşünmeye başlar. Ting-yin, gerçek ile hayal arasındaki karmaşada sıkışıp kalır.
Kendi yarattığı hikayenin tuzağına düşen Ting-yin, nihayetinde Hayalet Dünya'ya gitmeye karar verir. Bu karar, onu bugüne kadar yüzleşmekten kaçındığı gerçeklerle yüz yüze getirecektir. Kendi korkuları ve hayal gücünün yarattığı evren arasında sıkışan Ting-yin, gerçeklikle yüzleşmenin kaçınılmaz olduğunu kavrar.
