Otizmli bir genç müze rehberi, hayatını her gün belirli bir düzen içinde sürdürmektedir. Bu düzen, onun için güvenlik ve huzur anlamına gelir. Müzedeki eserler ve tarih, onun için bir sığınak oluşturur; burada kendini en rahat hissettiği yerdir. Ancak bir gün, çalışma arkadaşlarından birine aşık olur. Bu durum, onu alışık olmadığı yoğun duygularla yüzleşmeye zorlar. Yeni hisler, onun hayatını ve günlük rutinini altüst eder. İlgisini çeken bu kişi, ona farklı dünyaların kapılarını açar ve bilinmeyen sulara dalmasını gerektirir. Kendi duygusal yolculuğuna çıkarken, aynı zamanda işini en iyi şekilde sürdürmek zorundadır. Müzenin sakin ve düzenli atmosferi, onun için bir sığınak olmuştur; fakat kalbinde filizlenen bu yeni duygular, onu alışılmışın dışındaki bir maceraya sürükler. Film, otizmli bir bireyin duygusal gelişim sürecini ve bu süreçte karşılaştığı zorlukları ele alarak izleyiciye etkileyici bir hikaye sunar. Bu genç rehberin içsel dünyasında yaptığı yolculuk, müze eserleri kadar büyüleyici ve derin bir anlam taşır.
