Sam’in üç günlük doğa yürüyüşü, onun için başta babası ve babasının en eski arkadaşıyla vakit geçirme fırsatı gibi görünse de, zamanla bu huzurlu yolculuk, çözümsüz duyguların ortaya çıkmasına neden olur. Sam, yaşının ötesinde bir bilgelikle, iki yetişkin adamın egoları arasında denge kurmaya çalışırken bulur kendini. Babası ve onun arkadaşı arasındaki rekabet ve gerginlik, Sam’in içsel bir yolculuğa çıkmasına neden olur ve bu süreçte kendi kimliği ve ailesi içindeki rolünü sorgular hale gelir.
India Donaldson’ın bu etkileyici filmi, aile içi ilişkilerin kırılganlığını ve güvenin sınandığı anları derinlemesine ele alıyor. Babasıyla olan ilişkisi ve onun arkadaşıyla olan çatışmalar, Sam’in yetişkin dünyasına adım atarken yaşadığı hayal kırıklıklarını ve karar noktalarını gözler önüne seriyor. Film, izleyiciyi, ebeveyn-çocuk ilişkileri, erkekler arası dostluk ve kuşak farkları gibi evrensel temalar üzerine düşündürmeye sevk ediyor. Donaldson’ın ilk uzun metrajlı filmi, Sundance ve Cannes gibi prestijli festivallerde övgüyle karşılanarak bu temaların ne kadar evrensel olduğunu gözler önüne seriyor.
