18 yaşındaki Lena, bir gece Louise tarafından ısırılarak vampir olur. Louise, liderliğindeki kadın vampir üçlüsüyle birlikte hem ölümcül hem de büyüleyici bir yaşam sürmektedir. Gruptaki diğer kızlar, Lena'nın bu yeni vampir hayatını hem kutlar hem de lanetler. Başlangıçta, Lena sınırsız özgürlüğün, lüksün ve partilerin tadını çıkarır. Ancak zamanla, Lena kendisinin ne kadar tehlikeli, kanlı ve tutkulu bir varlık haline geldiğini gruptaki kızlara gösterir ve bu süreçte Tom'a aşık olur. Tom, gizli bir polis olarak Lena'nın hayatında beklenmedik bir rol oynar.
Lena, arkadaşlarıyla birlikte yeniden kan emicilere dönüştüğünde, Louise'nin öfkesinin sınır tanımadığını fark eder. Bu durum, Lena'nın karşısına büyük bir ikilem çıkarır: ölümsüz bir aşk mı yoksa ölümsüz bir yaşam mı seçecektir? Lena, bu iki seçenek arasında kalırken, hem kalbinin sesini hem de vampir yaşamının getirdiği sorumlulukları düşünmek zorundadır.
