Ciddi bir hastalıkla mücadele eden bir kadın, yıllar önce kaybolan çocuğunu bulmaya karar verir. Ancak bu zorlu yolculukta kendi sağlık sorunlarıyla başa çıkmak oldukça güç olacaktır. Bu nedenle, umutsuzca çevresinden yardım aramaya başlar. Bu süreçte, iş hayatının getirdiği stres ve yoğunluk nedeniyle tükenmişlik sendromu yaşayan bir adamla karşılaşır. Kendi sorunlarıyla boğuşan bu adam, kadının hikayesini dinledikten sonra ona yardım etmeye karar verir.
İkili, gözleri görmeyen ancak belgeler ve eski kayıtlar konusunda uzmanlaşmış bir arşivciyle iletişim kurarlar. Bu arşivci, geçmişte kaybolmuş insanları bulma konusunda kendine has yeteneklere sahiptir. İstemeden de olsa, onların karmaşık bulmacayı çözmelerine yardımcı olur.
Sonuç olarak, hasta bir kadın, tükenmişlik sendromu yaşayan bir adam ve hayatı boyunca kör olan bir arşivcinin iş birliğiyle, neredeyse imkansız görünen bir görevi üstlenir: Kaybolmuş çocuğunu bulmak. Bu olağanüstü hikaye, insanların zor zamanlarda nasıl dayanışma içinde olabileceğini ve birlikte neler başarabileceklerini gözler önüne serer.
