Lampedusa, İtalya'nın güney kıyısında, 200 km mesafede bulunan izole bir bölgedir. Ancak son yıllarda, Afrika ve Ortadoğu'dan yeni bir yaşam umuduyla gelen binlerce göçmenin sığınma yeri haline gelmiştir. Gianfranco Rosi, bu küçük Akdeniz adasına derinlemesine bir bakış sunarak, adanın tarihini, kültürel dokusunu ve 6000 kişilik yerleşik nüfusuna rağmen her hafta yüzlerce göçmeni ağırlayan bu bölgenin günlük yaşamını gözler önüne sermek için aylarca burada kalmıştır.
Belgesel boyunca, 12 yaşındaki yerli Samuel'in hayatına odaklanıyoruz. Deniz kültürüyle çevrili olmasına rağmen, genç Samuel'in tercihi sapanla avlanmak ve karada zaman geçirmektir. Denizle çevrili bu adanın sunduğu yaşamın çelişkileri, geleneksel ve modern yaşam tarzları arasında bir köprü işlevi görmektedir.
Belgesel, Lampedusa'nın eşsiz karakterini, karmaşık, çoğu zaman acımasız ve yer yer büyüleyici güzelliklerini anımsatmaktadır. Bu bağlamda, hem yerel hem de küresel düzeyde Lampedusa'nın önemli bir sembol olduğunu vurgular. İzleyiciler, ada halkının tarihi ve kültürü ile yeni gelenlerin hayalleri ve arzularının nasıl iç içe geçtiğine tanıklık etme fırsatı bulacaklardır.
Sonuç olarak, Gianfranco Rosi'nin Lampedusa üzerine yaptığı bu duygu yüklü ve derinlemesine belgesel, hayatın gerçekleri ve zorlukları hakkında daha iyi bir anlayış kazanmamıza yardımcı olmaktadır. Adaya, sakinlerine ve oradan geçen göçmenlere karşı derin bir saygı ve anlayış geliştirmemizi sağlıyor. Sinema tutkunlarının kesinlikle kaçırmaması gereken bir yapıt olarak öne çıkıyor.
