1961 yılında İtalya'nın kuzey kesimlerinde, modern yaşamın ilk gökdelenlerinin inşası devam ederken, güneyde tamamen farklı bir hikaye yaşanıyordu. Calabria bölgesinde, genç ve macera arayışında olan bir grup mağaracı, Bifurto Çukuru'na doğru bir keşif yolculuğuna çıkmış ve tam 700 metre derinlikte, Avrupa'nın en derin mağarasını keşfetmişlerdi. Bu heyecan verici keşif, genç grubun hikayesinin çoğu kişi tarafından göz ardı edilmesine neden oldu. Ancak bu sessiz ama bir o kadar da heyecan dolu yolculuğun bir parçası olan bir kişi vardı: Yakınlardaki bir köyde yaşayan yalnız bir çoban, bu maceraperest grubun bir üyesi haline gelmişti. "Il Buco" adlı bu hikaye, insanın doğayla kurduğu eşsiz bağı gözler önüne seriyor. Nefes kesici manzaralar eşliğinde, bir meditasyon seansını andıran bir huzurla anlatılıyor. Il Buco, sadece yerin derinliklerine değil, aynı zamanda içsel dünyamıza da bir bakış sunuyor. Hem gerçek dünyada hem de ruhsal boyutumuzda derin bir yolculuğa çıkmamızı teşvik ediyor.
