Eski bir Yüzbaşı olan Do-yeong, iş arkadaşlarını trajik bir denizaltı kazasında kaybettikten sonra derin bir travma ve stresle yüzleşmek zorunda kalır. Bu acı olayın ardından ulusal kahraman olarak anılmaya başlasa da, ailesiyle olan ilişkilerinde bir yabancılaşma hissi yaşamaya başlar. Bu durum, onu kendine karşı kırgın ve suçlu hissettirir. Zorlu bir süreçten geçerken, bir gün kimliği belirsiz birinden beklenmedik bir telefon alır. Araştırmacı ve meraklı kişiliğiyle tanınan Do-yeong, telefonun diğer ucundaki kişinin sesinde bir şeylerin yolunda gitmediğini hemen fark eder. Gizemli bir ses, bir stadyuma belirli bir ses yoğunluğuyla patlayacak bir bomba yerleştirildiğini bildirir. Do-yeong, bu korkutucu bilgi karşısında ne yapacağını bilemez. Ancak, ailesinin ve diğer insanların hayatını tehlikeye atan bu duruma kayıtsız kalmayı asla düşünmez. Kendini, insanların hayatını kurtarmak için zorlu bir mücadeleye atar. Korkularını ve travmalarını bir kenara bırakarak, bu tehlikeli görevin içine dalar. Bu süreçte, sevdiklerini ve tanımadığı insanları koruma içgüdüsüyle hareket eder.
