Son dönemlerde çocukları üzerinde yoğun bir baskı oluşturan ve bu baskının giderek daha tehlikeli bir takıntıya dönüşen Penelope, çocuklarına değer verdiğini düşünen ancak bu durumun onlara ciddi zararlar verdiğinden habersiz olan orta yaşlı bir kadındır. Zamanla, çocuklarına karşı beslediği bu tehlikeli tutku daha da korkutucu bir boyut kazanmaya başlamıştır ve Penelope, akıl sağlığını yavaş yavaş yitirmeye doğru ilerlemektedir.
Penelope’in eşi, çaresizlik içinde karısının her geçen gün daha da kötüleştiğine tanıklık ederken, Penelope’nin takıntısı, başta çocukları olmak üzere tüm ailesini büyük bir tehlikeye atma riski taşımaktadır. Bu durum, ailenin dinamiklerini sarsarken, Penelope’nin içsel çatışmaları da derinleşmektedir.