Joey Locke, savaşın izlerini hala taşıyan eski bir İngiliz Ordusu askeridir. Artık Londra'nın gökdelenlerinde cam temizleyicisi olarak çalışan Joey, geçmişini ardında bırakmaya çalışırken, hayatı beklenmedik bir anda yeniden tehlikeli bir mücadeleye sürüklenir.
Bir gün, Londra’nın en yüksek binalarından biri olan One Canada Square’de çalışırken, Agnian Energy’nin düzenlediği yıllık gala sırasında bir grup radikal aktivistin binayı ele geçirdiğini fark eder. Başlangıçta onların sadece şirketin çevresel yolsuzluklarını ifşa etmek isteyen bir topluluk olduğunu düşünse de, içlerinden biri binayı patlatmakla tehdit ettiğinde işlerin kontrolden çıktığını anlar. Daha da kötüsü, içeride yüzlerce insan rehin alınmış ve bunların arasında Joey’nin otistik kardeşi Michael da vardır. Kardeşini ve diğer masum insanları kurtarmak için bir an bile tereddüt etmez ve harekete geçer.
Binanın dış cephesinde asılı duran Joey, yıllarca edindiği askeri becerilerini kullanarak içeri sızmanın yollarını arar. Ancak karşısındaki düşmanlar sıradan suçlular değildir; içlerinden bazıları, amaçlarına ulaşmak için masum insanların hayatlarını feda etmekten çekinmeyecek kadar fanatikleşmiştir.
Joey, bir yandan içerideki karmaşık güvenlik sistemlerini aşmaya, diğer yandan da rehineleri koruyarak onları sessizce dışarı çıkarmaya çalışırken, her adımı ölümcül bir tehlike taşır. Binanın içinde zaman daralırken, Joey’nin cesareti ve stratejik zekâsı her an sınanır. Kardeşi Michael ile olan bağı, onun en büyük motivasyonu haline gelir; ancak bu kurtarma operasyonu sadece ailesini değil, kendisini de yeniden tanımasını sağlayacak bir sınav olacaktır.
