Mütevazı bir balıkçı ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Adam, hayatını köklü bir şekilde değiştirecek eşsiz bir fırsatla karşılaştı. Kendisine, Sünni İslami eğitimde dünya çapında tanınan Kahire'deki saygın El-Ezher Üniversitesi'nde eğitim alma imkanı sunuldu. Hem heyecan hem de gerginlik içinde olan Adam, kendisini bekleyen zorluklar ve çatışmalar hakkında pek bir bilgiye sahip olmadan bu teklifi coşkuyla kabul etti. Eğitimine başladığında, oraya sadece İslam'ı öğrenmek için değil, aynı zamanda Mısır'ın dini ve siyasi elitleri arasındaki süregelen çekişmede bir figür olma amacıyla geldiğini fark etti. Adam, geleneksel İslami öğretilere sıkı sıkıya bağlı kalmayı savunanlarla, dini modernize etme ve reforme etme çabasında olanlar arasında karmaşık bir güç mücadelesinin tam ortasında buldu kendini.
