Büyük Kuşatma, eşini kaybettikten sonra hayatına yeni bir sayfa açmak isteyen Macit’in, bu çabasının oğluyla ve geçmişle örülü bağlarla nasıl sınandığını konu alıyor. Berna’nın ölümünden sonra bir türlü toparlanamayan Macit, kendini yeniden bulmaya çalışsa da, oğlu Alp ve Berna’nın asistanı Feyza’nın Berna’nın hatırasına sıkı sıkıya bağlı kalması bu süreci iyice zorlaştırır.
Alp, annesinin mirasını koruma derdindedir; Feyza ise Berna’nın bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışırken, kendi hayatını bu anıların etrafında şekillendirmiştir. Macit, bu iki güçlü karakterin arasında, hem geçmişin gölgelerinden kurtulmak hem de yeni bir hayat kurmak için mücadele eder. Ama her adımında, Berna’nın yokluğunun yarattığı boşlukla yüzleşmek zorunda kalır.
Her geçen gün, Berna’nın anısı daha da büyür, Macit’in adım atmaya çalıştığı her alanda karşısına çıkar. Oğlu ve Feyza, bu anının etrafında adeta bir duvar örerken, Macit kendini bir kuşatmanın ortasında bulur. Bu, sadece bir evin içinde geçen bir mücadele değil; aynı zamanda bir adamın hem geçmişle hem de sevdikleriyle kurmaya çalıştığı yeni bir denge arayışıdır.