“Motherless Brooklyn”, izleyicileri 1950’lerin New York’una götüren bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Film, Lionel Essrog adındaki yalnız bir özel dedektifin hikayesini merkezine alıyor. Essrog, Tourette Sendromu ile başa çıkmaya çalışırken, en yakın arkadaşının trajik ölümüyle de yüzleşmek zorunda kalıyor. Elinde sadece birkaç ipucu ve takıntılı bir zihinle, Essrog, dostunun ölümünün ardındaki gizemi çözmeye çalışıyor. Bu süreçte, tüm şehrin kaderini etkileyebilecek bir sırrı keşfediyor. Brooklyn’in zorlu mahallelerinden New York’un ihtişamlı salonlarına uzanan bu mücadelede, Lionel hem arkadaşının onurunu korumak hem de hayatını kurtarabilecek bir kadını savunmak için suçlularla ve şehrin en güçlü figürüyle karşı karşıya geliyor.
Edward Norton’un yönetmenliğini üstlendiği “Motherless Brooklyn”, Jonathan Lethem’in kaleme aldığı senaryosuyla dikkat çekiyor. Bu film, bir romanın sinemaya uyarlanışını ele alırken, başrolde de Edward Norton’un performansı öne çıkıyor. İzleyicilere, hem suç unsurlarıyla dolu bir hikaye sunuyor hem de karakterin içsel çatışmalarını derinlemesine işliyor.
