Genç bir kadın, çocukluğunda yaşadığı ayrılığın etkilerini hala taşımaktadır. İkiz kardeşiyle olan bağının ani bir şekilde kopması, onu derin bir yalnızlık içinde büyütmüştür. Hayatında tutunduğu en büyük şey, salyangozlara olan ilgisi olmuştur. Salyangozların narin ve yavaş yaşamları, ona zamanla bir tür huzur ve kaçış alanı sunar. Yıllar boyunca süren bu ilgi, onu farklı türleri keşfetmeye ve bu canlıları anlamaya iter.
Bir gün, tesadüfen tanıştığı yaşlı bir kadın sayesinde günlük rutininden çıkarak kendisini yeniden tanıma yolculuğuna adım atar. Bu kadın, hayata olan enerjisi ve keskin mizah anlayışıyla, onun üzerinde derin bir etki bırakır. Kadının geçmişteki kendi mücadeleleri ve şu anda bulunduğu duruma rağmen gösterdiği cesaret, genç kadını derinden etkiler. Birlikte vakit geçirdikçe, aralarındaki bağ derinleşir ve genç kadın, kaybettiği duygusal yönlerini yeniden bulmaya başlar.
Bu süreçte, geçmişin izleriyle yüzleşirken, bir yandan da yeni bir anlam arayışına girer. Salyangozlarla kurduğu bağ ise bu arayışta ona rehberlik eder. Yolculuğu, hem duygusal hem de fiziksel olarak büyümeyi ve değişimi içeren bir dönüşüm haline gelir. Yaşamın karmaşık doğasıyla başa çıkmayı öğrenirken, aynı zamanda kendisi ve çevresindekilerle daha derin bir bağ kurmayı başarır.
