Debbie, Leeds'teki yaşamını geride bırakarak Bradford'a taşınan bir bekar anne olarak karşımıza çıkıyor. Tek ebeveynli bir ailede yaşayan bu çalışkan kadın, yeni çevresinde etnik çeşitliliğin yoğun olduğu bir topluma adım atıyor. Bu durum, özellikle okuldaki tek beyaz öğrenci olan kızı Leah için zorlu bir uyum süreci yaratıyor.
Film, etnik ayrımcılık, adaptasyon süreci ve sosyal dışlanma temalarını işlerken, aynı zamanda tek ebeveynli bir ailenin günlük yaşam mücadelesine de ışık tutuyor. Leah'nın karşılaştığı zorluklar, izleyiciye gerçekçi ve etkileyici bir şekilde sunuluyor. Bu karmaşık konular, film boyunca derinlemesine ele alınıyor.
Debbie'nin ailesine daha iyi bir yaşam sağlama çabası ve Leah'nın yeni ortamına uyum sağlama çabası, güçlü karakter gelişimleri ve duygusal bir anlatı oluşturuyor. Film, tarihin, toplumsal çatışmaların ve bireylerin üzerindeki etkilerine dair derin bir bakış açısı sunarken, izleyiciyi de bu sürecin içine çekiyor. Bu yapım, yalnızca bir hikaye anlatmakla kalmıyor; aynı zamanda etnik azınlıkların ve tek ebeveynli ailelerin karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor.
