Henri Mohen, ellili yaşlarının ortalarında bir yazar olarak karşımıza çıkıyor. Kendi dünyasında biraz aksi bir karaktere sahip olan bu adam, en son büyük başarısını tam yirmi beş yıl önce elde etmiş. O tarihten bu yana yazma yeteneğiyle olan bağı zayıflamış ve bir tür kriz dönemine girmiş. Hayatında herhangi bir başarı elde edememiş ve kan emici ailesinin baskısı ile üst üste binen borçları arasında sıkışıp kalmış, adeta nefes almakta zorlanır hale gelmiş. Henri, sürekli olarak gençliğine ve o parıltılı, başarılı günlerine geri dönme hayalleri kurmaya başlamıştır. İşte tam da hayatının bu kötü döneminde, kendisine yeni bir köpeğin girdiğini fark eder; yani yeni bir dost edinmek zorunda kalmıştır.
Henri, birdenbire hayatında büyük, gri renkte, pek de nazik olmayan ve üstelik kötü kokan bir köpeğin gizlice evine girdiğini keşfeder. Bu beklenmedik durum, onun için hem bir şok hem de yeni bir başlangıç anlamına gelir.
