Her sinemaseverin yüreğini burkacak bir yapım olan My Name Is Sara, ailesi Holokost’un pençesine düşmeden önce Polonya’daki Yahudi Gettosu’ndan kaçmayı başaran 13 yaşındaki Sara isimli bir kızın hikayesini anlatıyor. Polonya’dan kaçtıktan sonra Ukrayna’da yaşayan bir Hristiyan çiftçi ve eşinin yanına sığınan Sara, başlangıçta gerçek kimliğini gizlemeyi başarır. Ancak kısa bir süre sonra, sığındığı çiftin karanlık sırlarını keşfedecek ve bu durumdan kaçamayacaktır. Gerçek olaylara dayanan bu film, Steven Oritt’in yönetmenliğinde hayat bulurken, senaryosu David Himmelstein tarafından kaleme alınmıştır. ABD yapımı olan bu 4K film, biyografi, dram, savaş ve tarih türlerinde izleyiciyle buluşuyor. IMDB’den 6.5 puan alan yapımın kadrosunda Zuzanna Surowy, Konrad Cichon, Pawel Krolikowski, Piotr Newlewski ve Michalina Olszanska gibi isimler yer alıyor. Polonya’da ailesiyle birlikte yaşayan küçük Sara, bir gün Nazilerin ülkeyi tamamen işgal etmesiyle birlikte ağabeyi tarafından daha iyi bir kaçış şansı olduğu için tek başına yola çıkar. Yahudi kimliğine sahip olan Sara, yakalanması durumunda hayatının tehlikede olduğunu bildiği için kendisini insanlara Hristiyan olarak tanıtmaya başlar. Bu sırada, Sara’nın ailesinin Holokost’ta hayatını kaybettiğinden haberi yoktur. Polonya sınırını geçtikten sonra Ukrayna’daki bir çiftliğe sığınan Sara, burada Hristiyan bir çift tarafından kabul edilir. Pavlo ve Nadya isimli bu çift, Sara’nın ailesinin ona kötü davrandığını, annesinin öldüğünü ve babasının da ondan nefret ettiğini söylemesine inanır; ancak Nadya, Sara’dan şüphelenmeye başlar. Bütün bunlara rağmen, Sara’ya evlerinde bakmayı kabul eden ve ona bir iş veren çift, onun Hristiyan olduğunu düşünse de, Nadya zaman zaman Sara’nın bir Yahudi ya da kocasını baştan çıkarmaya çalışan bir dolandırıcı olabileceğini düşünmektedir. Başlangıçta Hristiyan rolünü başarıyla oynayan ve kendini ele vermeyen Sara, kısa bir süre sonra Nadya ve Pavlo’nun sahip olduğu karanlık sırrı öğrendiğinde, istemeden de olsa her şeyi açığa çıkaracaktır.
