Eşinin kaybından bu yana, Andrew Blake derin bir melankoliye kapılmıştır. Bu ağır kayıpla başa çıkmakta zorlanan Andrew, son bir çare olarak, birlikte en güzel anılarını paylaştıkları Fransa'ya geri dönmeye karar verir. Yola çıkarken, bu seyahatin ona huzur ve mutluluk getireceğini ummaktadır. Ancak, geçmişin hatıralarıyla dolu bu yolculuk, Andrew'un beklediği gibi gelişmeyecektir.
Fransa'ya ulaştığında, Andrew geçmişin izleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Tanıştıkları küçük kasabanın sokaklarında dolaşırken, bir yandan güzel anıların tadını çıkarırken, diğer yandan eşinin yokluğunun getirdiği derin acıyla baş etmeye çalışır. Eski arkadaşlarıyla karşılaşır, yeni insanlarla tanışır ve beklenmedik olaylar, Andrew'un hayatına yeni bir bakış açısı kazandırır.
Film, Andrew'un bu zorlu yolculuk sırasında yaşadığı duygusal dalgalanmaları ve kendini yeniden bulma çabasını etkileyici bir şekilde gözler önüne serer. Bu süreçte Andrew, yalnızca kaybını değil, aynı zamanda hayata tutunmanın ve devam etmenin önemini de kavramaya başlar. Fransa'da geçirdiği süre boyunca, izleyiciyi derin düşüncelere yönlendiren duygusal bir hikaye sunar.
