Philip Lewis Fried, bir yazar olarak kariyerinde önemli bir aşamaya yaklaşmaktadır; zira kısa bir süre içinde ikinci kitabını yayımlamaya hazırlanıyor. Ancak, çevresindeki insanların sürekli baskısı altında bunalmış bir halde, bu durumdan kaçış arayışına girer. Kafasını dinleyebileceği sakin bir yere gitmeye karar verir.
Bu süreçte, Philip'in içsel yolculuğu ve yaratıcılığını yeniden keşfetme çabası ön plana çıkıyor. Baskılardan uzaklaşarak, yalnız kalmayı ve düşüncelerini toparlamayı ummaktadır. Bu arayış, onun hem kişisel hem de sanatsal gelişimi açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır.