Arınma Gecesi serisinin üçüncü filmi, hem yönetmenlik hem de senaristlik görevini James DeMonaco'nun üstlendiği bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Film, Amerikan hükümetinin şiddet ve suç oranlarını azaltma amacıyla her yıl bir kez, 12 saat boyunca tüm suçların serbest bırakıldığı bir dönemi ele alıyor. Bu uygulama sayesinde, insanlar yılın geri kalanında huzurlu bir yaşam sürdürebilmek için, bu 12 saatlik süre zarfında tüm şiddet ve suç isteklerini bastırma fırsatı buluyor. Serinin bu yeni filminde, arınma gecesi bir seçim dönemiyle çakışıyor. İktidar partisi, karşılarındaki adayın güçlü bir rakip olduğunu fark edince, onu ortadan kaldırmaya karar veriyor ve bunu Arınma Gecesi'nde gerçekleştirmeyi planlıyor; bu durumun herhangi bir sorun yaratmayacağına inanıyorlar.
Önceki iki filmden farklı olarak, bu sefer sadece sınıfsal farklılıklar değil, aynı zamanda ırkçılık teması da ön plana çıkıyor. Yine de Arınma Gecesi serisinin temel amacı, toplumsal sınıf farklılıklarına dikkat çekmek ve zengin ile fakir arasındaki uçurumu gözler önüne sermek. Bu filmde, Amerikan Başkanı'nın ağzından "yoksulların öldürülmesi" gerektiği gibi çarpıcı bir ifade duyuluyor. Bu durum, filmin toplumsal eleştirisini daha da derinleştiriyor ve izleyicilere düşündürücü bir mesaj sunuyor.
