John Forbes Nash, prestijli bir burs kazanarak Amerika'nın en saygın eğitim kurumlarından biri olan Princeton Üniversitesi'nde eğitimine devam etmeye başlar. Bu dönemde Nash, olağanüstü zekasını her fırsatta sergiler. Ancak, sosyal ilişkiler kurma konusunda bazı zorluklar yaşar. Kendine özgü düşünce yapısı ve dahiliyetine rağmen, Nash'in çevresiyle uyum sağlaması güçtür. Neyse ki, bu durum, onun muazzam bir teoriyi geliştirmesi ve bu teoriyi kanıtlama aşamasına kadar götürmesi için bir engel teşkil etmez.
Bu süreç, onun saygın matematik camiasında tanınmasına yol açar. Ancak, Nash bu dönemde giderek artan şizofreni belirtileri göstermeye başlar. Zamanla, kendi hayal gücünde yarattığı gerçekliklerle dış dünya arasında ayrım yapmada zorlanır. John Forbes Nash, zihinsel gerçeklik ile dış dünya arasındaki ince çizgide yürümekte zorlandığı bu dönemde, yalnızca matematik çevrelerine değil, tüm insanlığa ilham kaynağı olur.
