Jack, çocuk kitapları yazan bir yazar olarak kariyerine başlamışken, birdenbire suç romanları yazmaya yönelir ve Viktoryen dönemin seri katillerinin yaşamlarını derinlemesine incelemeye karar verir. Bu kapsamlı araştırma süreci, onu giderek daha fazla paranoyak hale getirir ve mantıksız bir şekilde öldürülme korkusuna kapılmasına neden olur. Tam bu sırada, aniden ortaya çıkan bir Hollywood yapımcısı, Jack’in senaryosuna beklenmedik bir ilgi gösterir. Başlangıçta Jack için "büyük bir fırsat" gibi görünen bu durum, aslında onun "büyük bir çöküş" yaşamasına zemin hazırlamaktadır.
Jack, en derin korkularıyla yüzleşmek zorunda kalır; bu korkular arasında aşk hayatı, geçmişteki karanlık sırları ve tüm korkularının kökenini oluşturan travmatik bir olay yer alır. Bu süreç, Jack’in hem içsel çatışmalarını hem de dış dünyayla olan ilişkisini sorgulamasına yol açar. Korkularıyla başa çıkmak için verdiği mücadele, onu beklenmedik bir yola sürükler ve hayatının akışını değiştirecek kararlar almasına neden olur.
