Gecenin karanlığında parlayan yıldızlar, evlerde yılbaşı coşkusunu artırırken, Marie için bu gece, diğerlerinin neşesine zıt bir sürprizle doludur: Annesi, kendisinin onayı olmadan acımasız ve asi bir tefeci olan Bay Ratter ile evlenmek zorundadır.
Bu evlilik kararının getirdiği isteksizlik, Marie'nin eline verilen Fındıkkıran adlı oyuncak bebeğin önemini artırır; bu oyuncak, teklifi simgeler ve hikayenin merkezine yerleşir. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde beklenmedik bir mucize gerçekleşir ve Marie, canlanan çocukluk oyuncaklarıyla aynı boyuta geldiğini keşfeder.
Bu mucize sayesinde, Fındıkkıran'ın aslında George adında büyülenmiş bir prens olduğu gerçeği gün yüzüne çıkar. Marie, George ve canlanan oyuncak arkadaşlarıyla birlikte, fare insanların tehditkar kontrolünden dünyayı kurtarmak için destansı bir maceraya atılırlar. Bu yolculuk, onları adeta bir masal diyarı olan Çiçekler Diyarı'na götürür. Marie'nin yılbaşı gecesi, bir kurtuluş mücadelesine dönüşür.
