New York'un elit sosyetesinde yaşayan bir kadının, konforlu fakat yüzeysel hayatı ile daha sade ve gerçek bir aşk arasında sıkışıp kalma hikayesini anlatıyor. Genç kadının, sanatçı ruhlu ve çekici bir fotoğrafçıya olan ilgisi, arkadaş çevresinde hoş karşılanmaz. Bu yeni ilişki, onun içinde bulunduğu sosyal çevrenin dış görünüşlere ve statüye ne kadar bağlı olduğunu açığa çıkarırken, kadın kendisini bir kimlik krizinin ortasında bulur. Kendi mutluluğu ve arkadaş çevresine olan sadakati arasında kalması, onu derin bir seçim yapmaya zorlar.