2024 yapımı The Prosecutor, genç ve idealist bir savcının adalet arayışını ve bu süreçte yaşadığı büyük zorlukları konu alıyor. Savcı, yolsuzluk ve suç ağına karşı verdiği mücadelede kendi hayatını tehlikeye atmak pahasına da olsa doğru bildiğinden şaşmamaya kararlıdır. Ancak karşısındaki güçler, hem politik hem de yeraltı dünyasından gelen büyük tehditlerle doludur. Dava sürecinde, savcı sadece mesleki değil, kişisel olarak da ağır bedeller ödemek zorunda kalır. Tehditler, ailesine ve sevdiklerine kadar uzanınca, doğrulukla kendi güvenliği arasında sıkışıp kalır. İçindeki adalet arzusuyla hareket etmeye çalışsa da, güvendiği insanların da onu yarı yolda bırakması, işler daha da karmaşık hale getirir. Soruşturma derinleştikçe, savcı kendini bir komplonun ortasında bulur ve suçun köklerine indikçe, aslında yüzleşmekten korktuğu bazı gerçeklerin de gün yüzüne çıktığını fark eder.
Savcının karşısındaki en büyük engel, yargı sistemindeki yozlaşmadır. Delillerin gizlenmesi, şahitlerin susturulması ve tehditler karşısında adalet arayışı daha da zorlaşır. Savcı, en güvendiği meslektaşlarının bile ihanetine uğramanın acısını yaşarken, kendi prensiplerine olan inancını korumak için direnir. Mahkeme salonunda başlayan bu mücadele, sokaklara ve yeraltı dünyasına kadar uzanırken, savcı doğruları ortaya çıkarmak adına ölümcül bir risk alır. Sonunda, doğru ve yanlışın birbirine karıştığı bu hukuk savaşında, savcı hem adaletin hem de vicdanının peşinden gitmeyi seçer. Ancak bu seçim, hayatını geri dönülmez bir yola sürükleyecektir.
