Bir grup dost, huzurlu bir deniz yolculuğuna çıktıklarında her şey mükemmel görünüyordu. Ancak aniden patlak veren bir fırtına, küçük teknelerini sarsmaya ve ardından korkunç bir şekilde parçalamaya başladı. Talihsiz bir kaza sonucunda, bu arkadaşlar kendilerini haritalarda yer almayan gizemli bir adada buldular.
Etraflarına göz attıklarında, yalnızca yoğun ormanlar ve yükselen devasa dağlar görebiliyorlardı. Ne ile karşı karşıya olduklarını henüz tam olarak kavrayamamışlardı. İlk başta, sadece hayatta kalma içgüdüsüyle hareket ediyorlardı; ancak adayı keşfetmeye başladıklarında, inanılmaz bir sürprizle karşılaştılar: Antik bir kabile!
Bu kabile, insan benzeri varlıklardan oluşuyordu ve adeta zamanın ötesinde bir yaşam sürüyordu. Arkadaş grubu, bu esrarengiz kabileyle iletişim kurma çabalarına girişti. Kabile, başlangıçta onlara oldukça temkinli yaklaştı; fakat zamanla aralarında bir güven bağı oluşmaya başladı.
Dostlar, kaybolmuş bir dünyada nasıl hayatta kalacaklarını ve belki de daha da önemlisi, bu gizemli adanın ve onun kadim sakinlerinin sırlarını çözmeye çalışacaklardı. Bu, yalnızca bir hayatta kalma mücadelesi değil, aynı zamanda unutulmuş bir uygarlığın derinliklerine yapılan bir keşif yolculuğu olacaktı.