Başarılı bir şef olan Rob Haley, eşinin ani ölümü sonrası derin bir depresyona girer ve kariyerinde düşüş yaşar. Arkadaşlarının desteğiyle toparlanmaya karar veren Rob, Londra dışında bir kırsalda eski bir pub’ı devralarak yeni bir başlangıç yapar. Amacı, burada hem kendisini bulmak hem de yemek tutkusunu yeniden alevlendirmektir.
Rob'un yeniden açtığı restoran kısa sürede ilgi görmeye başlar. Bu süreçte, eleştirmenlik yapan güzel ve zeki Amerikalı Kate Templeton ile tanışır. İkisi arasında hem tatlı bir romantizm hem de eğlenceli bir rekabet gelişir. Yemek, aşk ve dostluk etrafında şekillenen hikâye, Rob'un hem profesyonel hem de kişisel olarak hayatında anlam bulmaya çalışmasını anlatıyor.