Süper kahraman denilince akla gelen ilk şeyler nelerdir? Uçmak, meyveleri ya da çeşitli nesneleri gözlerinden fışkıran ışınlarla ikiye ayırmak... Ayrıca, kumar masasında kimseye fark ettirmeden kendi lehine hile yapmak da bu tanıma dahil. Annesi ise, oğlunun nazardan korunması için kurşun döktürüp boncuk takarak önlem alır! Ailesi, bu olağanüstü yeteneklere sahip çocuğu, SüperTürk’ü, uzun bir süre gözlerden uzak tutmayı başarır; ancak bir gün, istemeden de olsa sırları açığa çıkar. Artık, televizyon kanalları arasında mekik dokuyarak insanlara şov yapma zorunluluğu doğar…
Bu durum, SüperTürk’ün hayatında büyük bir değişim yaratır. Artık, yeteneklerini gizlemek yerine, onları sergilemek zorundadır. Her gün yeni bir macera, yeni bir gösteri demektir. İnsanların dikkatini çekmek, onları eğlendirmek ve aynı zamanda kendi kimliğini korumak için sürekli bir mücadele içindedir. Televizyon ekranlarında boy gösterirken, bir yandan da normal bir hayat sürmeye çalışır. Ancak, süper güçleriyle sıradan bir yaşam sürmek hiç de kolay değildir…
SüperTürk, bu yeni hayatında karşılaştığı zorluklarla başa çıkmak için hem zekasını hem de yeteneklerini kullanmak zorundadır. Her an, bir tehlike ya da beklenmedik bir durumla karşılaşabilir. İnsanların beklentileri, onun üzerindeki baskıyı artırırken, aynı zamanda kendini ifade etme fırsatı da sunar. Bu süreçte, hem kahramanlık hem de sıradanlık arasında gidip gelirken, kendi kimliğini bulma yolculuğuna çıkar. Sonuçta, süper kahraman olmanın sadece güçle değil, aynı zamanda sorumlulukla da ilgili olduğunu öğrenir…
